21. yüzyılın bilimkurgu için en önemli eserlerinden biri olan Değiştirilmiş Karbon serisin ana karakteri Takeshi Kovacs, serinin ikinci kitabi Düşmüş Melekler’de bizi karşılıyor. Değiştirilmiş Karbon’un üzerinden 30 yıl geçti. Fakat eskilerde BM elçiliği görevi yapmış olan Takeshi Kovacs maceralara doymadı. Kariyer ve kılık değiştirip kendini bu kez çok daha büyük olayların içinde buldu. Düşmüş Melekler kitabı olumlu yorumları ile son zamanlarda dikkat çeken bilimkurgu/siberpunk türünde romanlardan biri.

Yıl 2045 ve dünya pislikler içinde bir yer. Enerji krizi, iklim değişikliği, kıtlık ve yoksulluk gibi bir dünyada istediğiniz kişi olabileceğiniz ve istediğiniz her şeyi yapabileceğiniz bir düşünün. Bu dünya OASIS. Bir gün OASIS’in kurucusu ölür ve arkasında milyonlarca dolarlık bir servet bırakır. Ancak bu serveti alacak bir varis yoktur. Varisi seçmek için bir yarışma düzenlenir. Bu devasa sanal dünyada saklı olan üç anahtarı bulan ilk kişi milyonlarca dolarlık servetin sahibi olacaktır.

Spawl Üçlemesinin ilk kitabı olan Neuromancer, Case’in hikayesi ile başlıyor. Case zihnini bir çeşit siber uzay sistemlerine bağlayarak siber ortamlarda korsanlık yapan biri. Kendisini bu sisteme bağlayarak sistemler arasında özgürce dolaşıp şirketlerin duvarlarını aşarak onları soyarken, bir gün çalıştığı kişilerden para çalmaya çalışırken yakalanıyor. Bu olaydan sonra sefil bir hayat süren Case, bir anda karşısına çıkan Molly karakterinin ona sunduğu teklifi ile yeni bir şans elde ederek hayatını devam ettiriyor.

Spawl Üçlemesinin ikinci kitabi olan Kont Sıfır, Neuromancer kitabi ile aynı mekânda ve yakın bir zamanda geçer. Eleman avcısı adı ile anılan Turner, son görevinde ağır yaralanır ve bağlı olduğu şirket, onu tedavi ettikten sonra psikolojisi için rehabilitasyon altına alır. Son görevinde aldığı yaralar henüz iyileşmeden yeni bir görev için seçilen Turner, sığınma talebinde bulunan Maas-Neotek’in başmühendisi ve mühendisin özel olarak geliştirdiği biyoçipi birleştirmek zorundadır.

Spawl Üçlemesinin üçüncü kitabı olan Mona Lisa Overdrive, Kont Sıfır hikayesindeki Angie Mitcheel’in Turner ile yaşadıkları maceralar sonrası kaderlerindeki yol ayrımındaki yaşantıyı konu alır. Kont Sıfır’da Turner’dan ayrıldıktan sonra Bobby Newmark ile Beauvoir’e konuk olan Angie Mitchell’in yolu, gizemli bir kız olan Mona ile kesişir. Sense/Net’teki ününden dolayı Angie’den nefret eden Mona tüm insanlık için kötülükler planlamaktadır. Bu olayların arkasında ise Japon mafyası “Yakuza” vardır.

Çok uzak bir gelecekte, radyoaktif bir toz dünyanın her yeri kaplamış ve bitkiler ve hayvanlar yok olmuştur. İnsanlar zor yaşam şartlarının olduğu koloni gezegenlerine göç etmiş, tasarlandığında savaş makinesi olarak insanlara yardım etmesi gereken robotlar insanlardan daha yetenekli ve gelişmiş olmaya başlamışlardır. Rick Deckard ise, en çok gerçekleştirmek istediği hayalı olan elektrikli bir koyun yerine gerçek bir koyun sahibi olmak isteyen biri. Ama hayali için ödül parasına ihtiyacı vardır.

İki Hayat Arasında’nın yazarının kaleme aldığı Parazit kitabı, Maggie adlı karakterimizin, babasının M-Corp’un geliştirdiği M-Bantlar yüzünden kaçırılması ve babasının intikamını almak için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Maggie, 18 yaşına geldiğinde M-Corp ile savaşmaya hazırdı. Artık M-Corp’un aşk hayatlarını ve insanların sağlığını kontrol eden bantlarından bıkmıştı. Ancak iki yıldır hazırladığı planda yavaşça ortaya çıkan gerçekler Maggie’nin dünyasını altüst etmeyi yeniden başarmıştı.

Otomatik Portakal Kitabı, Alex isimli şiddetten zevk alan bir gencin öyküsünü ele alıyor. Geceleri şehirde terör estiren Alex, “iyi ya da kötü nedir?”, “insan kendi iradesi ile kaderini seçebilir mi?” gibi soruları cevaplarken, şiddet dolu sahnelerde Beethoven ve Mozart’ın müzikleri arka planda eşlik ediyor. 1971 yılında Stanley Kubrick tarafından filmi çekilen Otomatik Portakal, tüm zamanların en sarsıcı romanlarından biri.

Değiştirilmiş Karbon kitabı, ölümünden 250 yıl sonra yeni bir bedende uyanan Takeshi Kovacs’ın, kendi cinayeti çözmek için diriltildiğini öğrenmesi ile başlar. 25. Yüzyıl’da insanlık BM’nin gözetimi altında olan tüm galakside hüküm sürmekte. Eski bir asker ve BM elçisi olan Takeshi Kovacs, evinden 180 ışık yılı uzakta, eski adıyla San Francisco, yeni adıyla Bay City’de uyanır. Dünyanın en güçlü insanlarından biri olan Laurens Bancroft bir ölümün sırrını açıklamak için Kovacs’ı görevlendirir. Kendi ölümünün sırrını bulmak zorunda olan Takeshi bir maceraya atılır.